Panel Özeti: KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KAPSAYICI VE VATANDAŞI KORUYUCU BİR YAKLAŞIM ARAYIŞI
Panel Özeti: : KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KAPSAYICI VE VATANDAŞI KORUYUCU BİR YAKLAŞIM ARAYIŞI – 4 Mart 2024
41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı | Beylikdüzü yerleşkesi, Büyükada Salonu | 17 Kasım 2024 tarihinde güncellenmiştir.
“Dünü Bilmeyenin Günü- Günü Bilmeyenin De Planlayacağı Yarını Olmaz”
– Konfüçyüs (M.Ö. 551 – M.Ö. 479)
[Işikbinyılı.Org] Işık Binyılı Mülti-medya, Kültür, Sosyal Destek ve Geliştirme Derneği’nin 41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında düzenlemiş ve “Kentsel Dönüşümde Kapsayıcı ve Vatandaşı Koruyucu Bir Yaklaşım Arayışı” adlı bir paneli 4 Kasım 2024 tarihinde sundu. Panelin ana-konuşmacısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Planlama Şube Müdür Yardımcısı Dr. Gökçer Okumuş,“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afete Hazırlık ve Kentsel Dönüşüme İlişkin Neler Yapıyor?” İBB’nin “Kentsel Dönüşüm Seferberlik Eylemi” planı ve vizyonuna ilişkin kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.
Dr. GÖKÇER OKUMUŞ’un PP Sunumu
İBB’nin deprem seferberliği kapsamında yürüttüğü çalışmaları detaylı bir şekilde anlatan Dr. Okumuş, hızlı tarama yöntemiyle riskli binaların tespiti, vatandaşlara kira yardımı gibi destekler sağlanması, altyapı güçlendirme çalışmaları ve afet lojistik merkezlerinin kurulması gibi konulara değindi. Ayrıca, İstanbul’un mikro bölgeleme çalışmaları ve farkındalık eğitimleri gibi konulara da yer verdi.
TÜYAP Beylikdüzü’nde 4 Kasım da sunulan panelde, İstanbul’un kentsel dönüşümü, farklı disiplinlerden uzmanlar tarafından derinlemesine incelendi. Bir araya gelen mimarlar, akademisyen, şehir tasarımcısı ve genç bir hukukçu, kentsel dönüşümün sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlarını ele alan kapsamlı değerlendirmeler yaptılar. Panelde, [eski] Mimarlar Odası Başkanı Mim. Arif Atılgan, kapsamlı ve uzun dönemli deneyimlerini 1950’lerden, geçmişten–günümüze geniş bir perspektiften sundu; Prof. Dr. H. Semih Eryıldız, Gebze Teknik Üniversitesi, Okan Üniversitesi ve Adakademi Vakfı Kurucusu; 55 yıldır ekosisteme uyumlu mimarı projeler üzerinde çalıştığını ve bunlardan gerek tek tek gerekse Batı Kent benzeri örnekler verdi. Faruk Göksu, Şehir Tasarımcısı ve stajer avukat Canan Bulut ise “Torba Yasa” karşısında vatandaş hakları üzerindeki duruşu, panelin hedeflemiş olduğu temel unsurları bir arada sunmasını sağladı ve çoklu bir perspektiften kapsayıcı sunumlar yapıldı.
Panelin tema ve amacını ise IşikBinyılı.Org’un kurucusu ve panelin yöneticisi Bircan Ünver, ana temayı ve vizyonu sunarak panelin sağlam bir zemin üzerinde açılışını yaptı.
Dr. GÖKÇER OKUMUŞ’un PP Sunumu | İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afete Hazırlık ve Kentsel Dönüşüme İlişkin Neler Yapıyor?” | [Kısa] KONUŞMACI Özgeçmişleri için | Program AKIŞI
Panel, özellikle İstanbul merkezli kentsel dönüşüme odaklanarak daha sürdürülebilir, nefes alan ve yenilenebilir bir şehir yaratma konusundaki zorlukları, planları ve potansiyel çözümleri tartıştı. Konuşmacılar depreme hazırlıklılığın, altyapı geliştirmenin ve kentsel planlama sürecinde vatandaş katılımının önemini vurguladılar. Ayrıca yasal yönler, finansal hususlar ve iklim değişikliği ve gıda güvenliği gibi konuları ele alırken doğayı ve altyapıyı dengeleyen bütünsel bir yaklaşıma duyulan ihtiyaç da vurgulandı. Alanlarında yetkin, uzman, akademisyen, profesyonel ve araştırmacı kapasiteleriyle konuşmacılar, panelin tanımlanmış teması çerçevesinde kentsel planlama, vatandaşın haklarının korunması ve sürece katılımı ile ilgili konularda önerileri geniş bir yelpazeden ve 1950’lerden bugüne olan çeşitli süreçler ve sonuçlarıyla ele alındı. Bu kapsamda, kentsel dönüşümde köklü değişikliklere duyulan ihtiyaç ve bilimsel temellere dayalı yeni yaklaşımlar önerildi.
Dr. GÖKÇER OKUMUŞ’un PP Sunumu | İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afete Hazırlık ve Kentsel Dönüşüme İlişkin Neler Yapıyor?“
Deprem Dirençli İnşaat ve Bina Güvenliği
Dr. Okumuş’un, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afete Hazırlık ve Kentsel Dönüşüme İlişkin Neler Yapıyor?” başlıklı kapsamli sunumunu, Mimar Arif Atılgan takip etti.
Mim. Atılgan konuşmasına İstanbul’un 1970’lerde ikinci deprem bölgesi olarak tanımlanmış olmasının ve gecekondu yapılaşmasından ruhsatsız ve iskansız apartman yapılaşmasının bugünki sonuçların temelini atmış olduğuna dikkat çekti. Özellikle, İstanbul’dan havadan bir taramayla ve bir kaynağa göre 500 bin ruhsatlı-imar-iskanlı, 500 bin ruhsatlı-imar-iskansız ve 500 bin de ne ruhsat ne imar iskanı ve kaydı-kuydu olmayan binaların olduğunu vurguladı. Depreme dayanıklı inşaatın önemini ve binaların düzenli olarak denetlenmesinin gerekliliğini önerdi. Deneyimlerini, kötü inşaat nedeniyle çöken binalar ile yumuşak zemin üzerine inşa edilen çeşitli bina örnekleriyle paylaştı. Bu kapsam,da yumuşak zemine iki-üç kattan fazla bina yapılmaması gerektiği gibi sert-kaya zemine de iki-üç katlı binaların yapılmamasını önerdi.
Bina karnesi de diyebilecegimiz önerisiyle, binaların aynen arabaların yıllık kontrolü veya insanların yıllık sağlık kontrolleri gibi düzenli olarak ve uygun bir şekilde denetlenmesi ve bakımına duyulan ihtiyacı vurgulayarak, her binanın düzenli denetimler için bir platform ya da bir kuruma sahip olması gerektiğini öne sürdü.
Apartmanlarda park yerleri konusunu da vurgulayarak, belediyenin öngördüğü otopark alanının hareket kapasitesinin çok sınırlı olması nedeniyle apartman altında yer alan otoparklar yerine yine sokaklara parkın devam etmekte olduğuna dikkat çekti. Otopark için ayrı binalar ayrılması veya giriş-çıkış ve otopark içi kolonlar arası daha esnek boşluklar olması halinde binaların içine inşa edilmesi gerektiğini önerdi. Ayrıca, binalara alınan imar iznine dahil olmamasına rağmen çatı katların ilave edilmesi veya bina yapıldıktan sonra krişlerin veya kolonların kırılması benzeri durumlarda, binanın tümünü depreme karşı riskli hale getirdiğine dikkat çekti. Mimar Atılgan, vatandaşların güvenliği ve daha iyi inşaat uygulamalarına duyulan ihtiyaç ve bu konudaki denetim eksiklikleri üzerine de endişelerini dile getirdi ve “binanız ne kadar sağlam olur ise olsun, deprem anında nerede olacağınız da belirsiz olduğu için kimsenin de güvencede olamayacağını” vurguladı.
Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Planlama
“Kentsel Dönüşüm veya Yerinde Yenileme: Mimarlık Yerleşim ve Barınım Alanlarının Konusudur” başlıklı sunumunda; Prof. H. Semih Eryıldız, “Kapsayıcı ve Vatandaşı Koruyucu Bir Yaklaşım Arayışı” için, dünyada sosyal demokrat, Türkiye’de Kemalist köklere dayanan üretici, toplumcu bir yerel yönetim düş, düşün ve kuramına dayanan örgütlenme modeli gerekli olduğunu vurguladı.
Felsefi bilinç ve siyasal örgütlenme ile eylem gerekliliğinin ise altını çizdi.
Bu kapsamda projelerin dünyada planlanmış ve uygulanmış olduğu ve günümüzde hâkim olan paradigmalar olduğunu belirtti.
Dünyada diğer eski uygulamaların hızla çöp sepetine atıldığını Türkiye’de ise 1965’lerde kuramsal hazırlıkları ve 1973-80 arasında dünyanın ilerisinde uygulamaları yapılmış olduğuna dikkat çekti. O dönem atılmış olan tohumların bir gün mutlaka betonu deleceğini ifade etti. Prof. Eryıldız, sunumunu Türkiye’de bu fikirlerin hayata geçirilmesinde ilerleme olmaması konusundaki endişelerini dile getirdi ve bu konuda zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Prof. Eryıldız, “Kapsama ve Vatandaşı Koruma Yaklaşımı” çerçevesinde, konuyu aşağıdaki üç alt başlıkta özetledi:
•SORUNSAL TANIMI; KENTSEL (YENİ VEYA YERİDEN) DÖNÜŞÜM
‘Dünü Bilmeyenin Günü- Günü Bilmeyenin De Planlayacağı Yarını Olmaz’ (Konfüçyüs)
Kapsayıcılık Ve Vatandaşı Koruma Başlıkları Yaklaşım Arayışı Hangi Çerçevelerde Tanımlanabilir- Nasıl İrdelenebilir?;
Düş- Düşün Örgütlenme UYGULAMA SÜREÇLERİNİN;
•Bilim Dünyası Araştırma ve Yazını Ve
•Düşünülmüş – Örgütlenmiş,
•Uygulanmışlar Ortamında İzi Sürülebilir.
Aşağıdaki bölüm ise Prof. Dr. Eryıldız’ın slayt sunumundan bire bir alıntıdır:
“Kullanıcı kaliteli, sürdürülebilir, doğal ve tasarruflu özelliklerini kapsamak, ve zorunludur. bunun için; eko kentsel süreçler gerekir.
Yapı – komşuluk birimi- kent ve parçaları uygulayan örgütlenmeleri – doğal, eko ve biyo- mimarlık ilke ve malzemelerini anlaşılması ve kullanması özetlenmiştir.
ENERJİSİni kent şebekesinden değil doğal hava ve ışık ve tüpü kullanan, akıllı-yalıtımlı çevreye uygun yerleşmiş- gömülmüş mimariye ek güneş gözeleri, suvenyüs rüzgâr fenerleri ve ısı pompalarından alıp ürettiği enerjiyi kullana fazlasını kent ve kıra satan (+) enerji yapıları yapılması,
SU gereksinimi için kirletmediği gri sularla, çatı, yüzey, yol ve bahçe sularını ayrıştırarak içinde ve besin üretimi içi çevresinde kullanımı, dışkı ve kompostların gübre olarak hazırlanmasını sağlayacak mekanlar çizilmesi,
BESİN gereksinimi VE FAZLASINI fazlasını yapı, içinde, üstünde ve çevresinde sağlaması, için Atıkları kaynak olarak görülmesi zorunludur; yakmaya kalkacak kadar zırcahil ve paragöz olanların erki ayıklanmalıdır,
ULAŞIM dünyasında olanca hızıyla gerçekleşen gücünü kendi sathından ve üzerinde seyrettiği yoldan alan otonom- sürücüsüz düzeni anlayıp, hiç olmazsa öncü uygulamalara başlaması zorunludur. Bunun için petrolle yürüyen araçlar ve ölçüsü kaçan metro inşaatları yasaklanmalıdır.
Yapılar Enerji-Su Kazanır; Yerleşimler Çevresinde Besin Üretimi Artar. Karabasan Böylece Sona Erer. Vatandaşı Her Tür Despotik Beladan Korumanın ve Kapsayıcı Olmanın Yolu Budur; YOKSA Mahatma Gandi’nin özsözü; bütün insanların bütün gereksinimlerini karşılanabilir, ancak aç gözlüler doymaz; Para yamyamları gölgesini satamadığı ağacı keser ve düzen böylece sürer gider.” sözleriyle Prof. Dr. Eryıldız sunumunu tamamladı.
• Sunumun Tamamı >
“Kentsel dönüşüm gayrimenkul geliştirme değildir.”
Şehir Tasarımcısı Faruk Göksu, Türkiye’deki kentsel dönüşüm için zorlukları ve potansiyel çözümleri 5K ve 3 ada= 1 Ada formulleriyle ele aldı.
Göksu, Kentsel Dönüşüm Sorununa yaklaşımını beş alt başlıkta toplayarak, aşağıdaki 5K maddeleriyle açıkladı.
1K – Kurgu: Büyük Resme Bakılmalı, Sistem Tasarlanmalı
2K – Katılım: Ortaklıklar Geliştirilmeli, Yeni Modeller Yaratılmalı
3K – Kapasite: Kentsel Sistemi Anlamalı, Fırsat Alanları Geliştirilmeli
4K – Kamusal Alan Yaratılmalı – Yaşam Kalitesi Arttırılmalı
5K – Kaynak – Potansiyeller Yeniden Keşfedilmeli – Yenilikçi Finansmanlar Sağlanmalı
Aynı zamanda, toplam yapı stokunun 1/4 u olası depremden etkilense dahi; 4 milyon kişinin geçici barınma riski olacağına ve 4 bin hektarlık bir alana gereksinim olduğunun altını çizerek, acilen 2 bin hektarlık açık alan yaratılmasının gerekliliğini vurguladı. 2000 hektarlık alanın ise 2000 adet futbol sahasına denk düştüğünü bir slayt ile gösterdi.
Şehir Tasarımcısı Göksu, yeni bir hikayeye ve geliştirilmiş katılım modellerine duyulan ihtiyacın yanı sıra kamusal alanlar yaratmanın önemini vurguladı. Ayrıca finansal planlama ihtiyacını ve gençlerin bu sürece dahil edilmesinin önemini vurguladı. E5 yol hattı üzerinden büyük bir kamusal alan yaratmayı amaçlayan Yeşil Yol adlı özel bir projesinden söz etti ve amacını ise “Yeşil Yol üzerinde ayrık ve ilişkisiz mekanları güçlendirilmiş, yaşayan odaklar ve akslar haline getirmek” olduğu şeklinde tanımladı. Gönüllülüğün önemini ve kentsel dönüşüme sadece gayrimenkul geliştirmenin ötesinde farklı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı da ele aldı.
Ada ada kentsel dönüşüme ilişkin önerilerini ise Göksu, 3 ada= 1 ada modeliyle açıkladı.
Kentlerdeki parsel bazında yoğun yapılaşma, kamusal alanların eksikliği, yapı ve yaşam kalitesi riskinin azaltılması için (yeni(den) bir yapı ölçeğinin tanımlanması gerektiğine dikkat çekti.
Depreme karşı gönüllülük esasına dayalı dönüşüm çağrısı yaptı.
Kentsel dönüşümün sadece afet riski veya depremlerle değil, aynı zamanda iklim değişikliği ve gıda güvenliğiyle ilgili olduğunu belirtti.
Şehir Tasarımcısı Göksu, sunumunu, “Kentsel dönüşüm gayrimenkul geliştirme değildir. Kentsel dönüşüm ise özellikle yoksulluk alanlarında ekonomik ve sosyal boyutlar içeren uzun vadeli eylemler bütünüdür,” sözleriyle tamamladı.
• Sunumun Tamamı >
[Torba] “Yasa, mevcut haliyle, mülkiyet hakkının açıkça ihlali anlamına gelmektedir.”
Canan Bulut, Stajer Avukat, kentsel dönüşüm süreçlerinde hukuki surece iliskin vatandaşların karar alma sürecine aktif olarak katılma ihtiyacını vurgulayarak, “Torba Yasa” icerigi ve yaptirimi hakkinda asagidaki bilgileri paylasti.
“Kentsel dönüşüm süreci 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanunda düzenlenmiştir. Ozellikle 2023 tarihinde kanunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Buna göre kentsel dönüşüm süreci;
Vatandaşların maliki bulunduğu apartmanda bulunan maliklerin yüzde ellisinin belediyelerden alınacak risk raporu süreci başlatmak için yeterli sayılmıştır. Risk raporunun kesinleşmesi sonucu riskli yapının yıkımı için idare tarafından maliklere 60 günlük süre tanınmıştır. Yıkım kararı herhangi bir çoğunluğa gerek kalmaksızın bir malikin dahi başvurusuyla riskli yapı olduğu ispat edildiği takdirde gerçekleşebilecektir. Bu durum vatandaşın en önemli anayasal haklarını nasıl etkiler?
Bilindiği üzere mülkiyet hakkı, bir mal üzerinde kişiye en geniş tasarruf yetkisi veren temel haklardan biridir ve ancak kanunla sınırlandırılabilir. Mülkiyet hakkını sınırlandıran düzenlemelerin, kamu yararı amacı taşıması yeterli olmayıp, ölçülülük ilkesi gereği, yapılacak işlerde gereklilik, elverişlilik, orantılılık kriterlerinin de bulunması şarttır.
Mevcut yasadaki riskli yapı hakkında karar yeter sayısı, arsa payının 2/3 oranında iken, değişiklik ile bu oran salt çoğunluğa indirgenmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununda dahi bazı kararlar, kat maliklerinin 4/5’inin veya yasaklı ve önemli konularda tamamının kararı ile alınırken, söz konusu yasada; tevhit, ifraz, binanın yeniden yapılması, müteahhide verilmesi, sözleşme yapılması ve YIKIM gibi hayati kararların %50+1 tarafından alınabilmesi büyük bir çelişki ve tehlike oluşturmaktadır. Bu durumda karara katılmayanlar ve azınlık durumda kalanların itirazları tamamen yok sayılmış, ve nihai olarak yapılarına el konulup hisselerinin satılabilmesinin önü açılmıştır. Yasa bu haliyle de mülkiyet hakkının açıkça ihlali anlamına gelmektedir.
Bulut, özellikle “Torba Yasa” ile kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşların haklarının ihlal edildiği ve bu konularda vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiği hususuna dikkati çekti. Ayni zamanda, kentsel dönüşüm projelerinde şeffaflığın ve halkın katılımının önemini vurgulandı.
Konuşma Metni’nin tamamı için
Birlik, Sorumluluk ve Paylaşılan Deneyimler
Panelin yöneticisi Bircan Ünver, Birleşmiş Milletler’e ve Türkiye’nin kurucu üyeliğine atıfta bulunarak birlik ve sorumluluğun önemini vurguladı. Panel kapsamında gündeme gelmiş olan, tartışılan tüm konuların Birleşmiş Milletler’de bir karşılığının olduğunu belirtti.
Bu panelin içeriğine de, Türk-Amerikan Dernekleri Kurulu’nun da (ATAA) bir katkı sağladığını belirtti.
Sonuç:
Panel’de özellikle Dr. Okumuş’un “İ̇stanbul’un Deprem Hazırlığ̆ı iç̧in Neler Yapıyoruz?” adlı soru başlığını içeren sunumu detaylı örnek ve referanslar ile panelin ana-başlığına da bir çok açıdan yanıtlar vermiştir. Özellikle İstanbul’un Deprem Seferberlik Eylemi’nin dört ana başlık ve ondört alt başlıkta detaylandırılmış olarak sunulması da panelin ana başlığı/temasını, “Kapsayıcı ve Vatandaşı Koruyucu Bir Yaklaşım Arayışı”nı (arayışlarını) da bir çok yönden desteklemiştir.
İstanbul’un deprem riskine karşı alınan önlemler ve kentsel dönüşüm projeleri, bütünsel olarak panelde önemli bir yer tutmuştur. Dr. Gökçer Okumuş’un sunumu, İBB’nin bu konudaki çalışmalarının kapsamlılığını ve önemini ortaya koymuştur. Ancak, kentsel dönüşümün başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için tüm paydaşların işbirliği içinde çalışması ve finansman sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Panelin sonunda, İstanbul’un geleceği için kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm modelinin oluşturulması gerektiği konusunda genel bir uzlaşı sağlandı.
Bircan Ünver, anakonuşmacı Dr. Gökçer Okumuş, Mim. Arif Atılgan, Prof. Dr. H. Semih Eryıldız, Faruk Aksu ve Canan Bulut’a, panele katılım ve katkılarına teşekkür etti ve panelin özeti ve sunumların derneğin sitesinden (www.isikbinyili.org) yayınlayarak, daha geniş kitlelere ulaştırmak icin sosyal medyada paylaşacağını belirtti.
Ayrıca, İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’ndan Hakan Nişancı Bey’e bu panele İBB’nin katılımını sağlamış olduğu için ve panelin tüm katılımcılarına ve dernek üyelerinden Yeter Tabak‘a ve dernek gonüllülerine teşekkür ederek, programı kapattı.
. _ .
4 Kasım 2024 – Isikbinyili.Org TÜYAP Salon #6 ve Stand #633 ve etkinlik gönüllüleri:
• Günay Smith ve
• Asuman Tacal‘a;
aynı zamanda, İBB’den bu panele bir konuşmacı teminiyle programa katılım amaçlı girişimlerimize ilişkin iletişimi yakın takibi için;
Ayrıca, IşıkBinyılı.Org, 2024’de TÜYAP Kitap Fuarı’na üçüncü kez ve üç yıl ardı ardına katılmıştır ve her fuarda ikişer panel/söyleşi sunmuştur. Bu çerçevede, TÜYAP Kitap Fuarı’nın gerek organizasyon gerek teknik kadrosuna çok teşekkür ediyoruz.
– Bircan Ünver, IsikBinyılı.Org
Fotoğraflar: Ökkeş Bölükbaşı (Işık Binyılı Derneği adına)
Dr. GÖKÇER OKUMUŞ’un PP Sunumu | İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afete Hazırlık ve Kentsel Dönüşüme İlişkin Neler Yapıyor?” | [Kısa] KONUŞMACI Özgeçmişleri için | Program AKIŞI
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ AFETE HAZIRLIK VE KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN NELER YAPIYOR?
“TORBA YASA” MÜLKİYET HAKKININ AÇIKÇA İHLALİ ANLAMINA GELMEKTEDİR.
[Kısa) KONUŞMACI Özgeçmişleri için
TÜYAP Kitap Fuarı – Panel: KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KAPSAYICI VE VATANDAŞI KORUYUCU BİR YAKLASIM ARAYIŞI
Işık Binyılı Derneği, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuar’ında
©2024 Isikbinyili.Org – www.isikbinyili.org | Eposta: iletisim@isikbinyili.org