PARİS, NİÇİN BİR ÜTOPYA ARAMIZDA!
PARİS, NİÇİN BİR ÜTOPYA ARAMIZDA! (Şiirsel Günce)
Henüz ikinci görüşmemizdi,
Aylar sonra bir Nisan ayında…
Teklif etmiştin, birlikte gitmeyi Paris’e
Bilememiştim mümkün olup olamayacağını…
“hayatında bir parantez açar ve kapatırsın”
demiştin de, incinmiştim…
Açılacak ve kapanacak da bir parantez yoktu ki!
Zaten girmiştin beynimin hücrelerine, katmanlarına
Ağındaydım manyetik alanının
Yine hiç bilemedim, gerçekte ne kadar istiyordun,
Bir zaman dilimini paylaşmayı birlikte
Soru:
Düşünüyordun da yeteri kadar istemiyor muydun,
İstiyordun da yeteri kadar güçlü mü değildi düşüncen?
Elbette savuruyordu çeşitli salıncaklara her duruşun,
Dile getirmelerin, seslendirmen düşüncelerini
Belki de istemiyordun başka bir bağını riske atmayı!
Her keresinde,
İkimiz de buluşuyorduk bir çözüm üretememe noktasında…
Seçimimi yapmıştım,
Severken seni denetlenemez boyutta ve bu kadar derinden
Başka bir özel hayatım olamayacaktı,
Yakınlaştıkça sana, silikleşiyordu,
yaşamı yeniden kurma aranışlarım…
Ama sen artık değilsen de aynı kulvarlarda,
Duymak isteği değişmiyor seni tenimin zerreciklerinde
Sevmenin özündeki herşeye karşın
sevmenin sürekliliğindeyim…
Seni sevmekten dolayı,
Arınmak için suçlanmalardan…
Özgürleştirdim kendimi önce
Geleneksel yaşamdan ve de
Beynimin iç sınırlarından…
– 16 Eylül 1994, İstanbul
(Daha önce hiç bir yerde yayınlanmamıştır. B.Ü.)