ORTAK GELECEĞİMİZ İÇİN ÇAĞDAŞ KÖY VE KENT ENSTİTÜLERİ (Özet)
Özet
ORTAK GELECEĞİMİZ İÇİN ÇAĞDAŞ KÖY VE KENT ENSTİTÜLERİ
Bircan ÜNVER
[IşıkBinyılı.Org] “The Light Millennium Global” ve Işık Binyılı Derneği’nin öncülüğünde, Atatürkçü Dünya Düşünce Platformu (ADDP) ve Amerika Türk Kadınlar Birliği ile New York Atatürk Okulu katkılarıyla,“Yeni Kuşak Türk Köy Enstitüleri: Özgün Bir Eğitim Modeli” adli sanal etkinlik, Köy Enstitülerinin 85. Yıldönümü Kutlaması çerçevesinde (17 Nisan 1940), 19 Nisan 2025 tarihinde başarıyla sunuldu. Programın ana konuşmacısı üç dönem Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, İstanbul Şubesi Başkanlığını yapmış olan ve halen derneğin yönetim kurulunda görev yapan, Sayın Cengiz Öksüz.

Köy Enstitülerinin 85. Yıldönümü kutlaması, Koç Lisesi’nde piyano öğrencisi olan Ali Tuna Özer’in “Echos of the Past” “Geçmişin Yankıları” adli ön-kayıtı yapılmış olan piyano parçası ile açıldı.
Programın Hoşgeldiniz ve Açılış Konuşmasını, yöneticilik görevini de üstlenmiş olan Bircan Ünver, Light Millennium Global ve Işık Binyılı.Org’un kurucu başkanı yaptı.
Ünver, açılış konuşmasında aşağıdaki hususları gündeme getirdi:
Bu özel etkinlik, Türk Köy Enstitülerinin 85. Yıldönümü kutlamasında, onun bugüne uzanan mirası, özgün bir eğitim modeli tanım ve kapsamında, toplumsal ve insani gelişimde etkisine dair Cengiz Özsüz geniş bir perspektif sundu.
Aynı zamanda, özellikle Sn. Cengiz Öksüz, bize Köy Enstitülerinin resmi kuruluşundan çok önce ülke sathında birebir uygulamalara dayanarak başlatılmış olduğunu ve orijinal ve resmi program müfredatının ise 1943 de yayınlanmış olduğu bilgisiyle; halen aradan 85 yıl geçtikten sonra dahi; sadece Türkiye’de değil dünyada da özellikle eğitim, insanı gelişme ve ülke kalkınma programları açısından özgün ve farklılığı kadar herkese eşit ve nitelikli eğitim için de ideal bir örnek olduğunu, vurguladı. Ünver, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 4 de hedeflenen; Herkese eşit ve kaliteli eğitimin temelleri ülkemizde taa 1940 larda ve hatta öncesinden; “Ulusal kalkınma programı” kapsamında atılmış ve uygulanmış.
Bununla birlikte, biz bu programda, NEDEN kapatıldığı ya da halen bugüne değin NEDEN günün koşullarına göre yeniden açılmamış olduğu üzerine değil; çok daha geniş bir perspektiften Köy Enstitüleri vizyonunun Birleşmiş Milletler’in 2024 DEKİ GELECEĞİN ZİRVESİ KAPSAMINDA; ORTAK GELECEĞİMİZ VE GELECEK İÇİN ANDLAŞMA’yı VE HERKESE EŞİT VE KALİTELİ EĞİTİM / SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFİ 4 u de desteklemek amacıyla; küresel düzeyde ki temel eğitimin bir parçası olmasına GENEL bir önerme olarak gündeme getiriyoruz.
Çünkü, Türk Köy Enstitüleri modelinin, #OrtakGeleceğimiz ve #GelecekİcinAnlaşma kapsamında geliştirmiş olduğumuz, #ZorunluBarışBilişimTeknolojileriyleEgitim vizyonunun da temel ilham kaynaklarından birisidir. Ve “Anaokulundan lise sona ve Ötesine Zorunlu Barış Eğitimi ve Bilgi İletişim Teknolojileri” vizyon ve kampanyasının da, Türkçe dilinde ikinci programımızdır. İlkini ise 7 Kasım 2024’de TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda sunmuştuk. İlişkin kampanya çerçevesinde, İngilizce olarak sunulmuş olan programlar ile birlikte bu kampanyamızın beşinci programıdır, dedi.
Oturum yönetmeni Ünver, Açılış Konuşmasının son bölümünde ise bu programın Köy Enstitülerinden ilhamla, Birleşmiş Milletler’in Genel Kurulu’nun 79. Oturumlarının ana teması olan, “Geleceğin Zirvesi” kapsamında, “Ortak Geleceğimiz” ve “Gelecek İçin Andlaşma” kararlarını destek amaçlı, beş yıllık bir süreyi öngörerek başlatmış olduğu; Bilişim Teknolojileriyle Mecburu Barış Eğitimi kampanyasının da altıncı oturumu olduğunu belirtti. Bir sonrakinin ise İngilizce ve ilişkin Koalisyon ile işbirliğiyle; 13 Eylül 2025 tarihine, Uluslararası Demokrasi Günü kapsamında programa alınmış olduğunu duyurdu.
Açılış Konuşmasını takiben Ünver, Atatürkçü Dünya Düşünce Platformu Başkan Yardımcısı İlknur Boray’ı, Müzik Öğretmeni Kadriye Akkuş Bayraşa’yı Açılış Konuşmacı’ndan önce, tanıtım için davet etti.
Boray, Bayraşa’yı kısa bir tanıtımından sonra sözü ona verdi.
> Kadriye Akkuş Bayrasa’’nin Açılış Konuşması için by bağlantıyı tıklayınız:
85. YIL KUTLAMASI’NIN ÖZETİ
Köy Enstitüleri: Cumhuriyet’in “Altın Dönemi” Türkiye’nin Eğitim Modeli
Etkinlikte, Türkiye’de 1940 yılında kurulmuş bir eğitim modeli olan Köy Enstitülerinin 85. yıldönümü ele kapsamlı olarak ele alındı. Ana konuşmacı Cengiz Öksüz, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 1920 ve 1930’larda karşılaştığı okur-yazarlık oranlarının düşük olması, altyapı eksikliği ve ekonomik zorluklar da dahil olmak üzere tarihsel bağlamını sundu. Kırsal alanlarda eğitimin önemini vurguladı ve 1930’ların ortalarına kadar kırsal bölgelerdeki okul çağındaki çocukların %80’inin okula gitmediği köylerde eğitim sağlamak için nasıl mücadele ettiğini açıkladı. Köy Enstitüleri, Türkiye’nin kırsal kesimlerinde bu eğitim zorluklarına çözüm olarak geliştirilmiş olduğunu dönemden çarpıcı örnekler ile açıkladı.
Türkiye Eğitiminde, Köy Enstitülerinin Önemi
Cengiz Öksüz, 1920’lerde kırsal alanlara eğitim ve öğretim sağlamak için kurulan Türkiye’deki köy enstitülerinin tarihini ve etkisini anlattı. Bu enstitüler, öğrencilerin tarım, inşaat ve hayvan bakımı gibi pratik becerileri öğrenmeleriyle kendi kendine yeterli olacak şekilde tasarlanmıştır. Enstitüler ayrıca bulundukları köyleri canlandırmaktan, sağlık ve altyapı geliştirme gibi hizmetler sunmaktan da sorumludur. C. Öksüz, bu enstitülerin kırsal alanlarda eğitim ve kalkınmayı teşvik etmedeki önemini vurguladı. Ayrıca, enstitülerin 1946’dan itibaren ilk kuruluş hedef ve programlarından uzaklaşmaya başlamış olduğu ve muhtemelen siyasi nedenlerle kapatıldığını ve bunun negatif sonuçlarının da günümüzde, Türkiye eğitim sisteminde hissedilmeye devam ettiğini belirtti.
Türkiye’nin Gelişiminde Köy Enstitüleri
C. Öksüz, Türkiye’deki köy enstitülerinin tarihsel bağlamını ve önemini tartışarak, özgünlüklerini ve ülkenin gelişimi için önemlerini vurguladı. Bu enstitülerin taklit olmadığını, Türkiye’nin o dönemdeki ihtiyaçlarına göre düzenlendiğini ve kırsal alanlarda temel araçların eksikliği ve eğitim gibi sorunları ele aldığını açıkladı. C. Öksüz, Türkiye’deki eğitim ve entelektüel söylemin mevcut durumunu da eleştirerek, akademisyenler ve politikacılar dahil birçok insanın ülkenin tarihini ve kültürünü okumadığını veya anlamadığını dile getirdi. Türkiye’nin eğitim sisteminin, özellikle de 1940 yılından sonra kısmen dış etkilerden dolayı yoldan çıktığını ve ülkenin kendi kendine yeterlilik ve kalkınma fırsatlarını kaçırdığını savundu.
Cengiz Öksüz’ün tam konuşma metni için takip eden bağlantıyı tıklayınız:
Köy Enstitüleri: Eğitim ve Sosyal İlerleme
Program, interaktif bölüm ile devam etti ve katılımcılardan yoğun ilgi, soru ve yorumlar geldi.
Bu bölümo Türkiye’deki Köy Enstitülerinin tarihi ve önemine odaklandı. Öksüz, bu okulların kurulması, müfredatları ve özellikle kadınlar için eğitim üzerindeki etkileri hakkında ayrıntılı bilgi verdi.Enstitülerin pratik eğitim sağlamayı ve ezberlemeyi ortadan kaldırmayı amaçladığını vurguladı. Fatma Aytaç, Kırmızı Biber Derneği Başkanı, Türkiye’deki eğitimin özellikle kız çocuklarının mevcut durumu hakkında endişelerini dile getirdi. Prof. Sibel Erol ve belgeselci Ufuk Karataş da dahil olmak üzere diğer katılımcılar bu enstitülerin önemine ve eğitimin ve sosyal ilerlemenin teşvik edilmesindeki rollerine dair düşüncelerini paylaştı.
Köy Enstitüleri: Eğitim ve Kültür
Ana konuşmacı Öksüz, eğitimin önemini ve toplum üzerindeki etki ve yankıları üzerine detaylı bilgiler verdi. Özellikle, Türkiye’deki Köy Enstitülerinin bir siyasi tercih, programa ve uygulama olduğu noktasına dikkat çekti. Mevcut eğitim sistemini, öğrencileri kültür ve tarihlerinden yabancılaştırdığı için eleştirdi. Fahrettin, bu eğitim modelini yeniden canlandırmanın mümkün olup olmadığını sorusuna, yanıtında Öksüz, bunun siyasi bir tercih olacağının altını çizdi.
Modern Eğitim için Köy Enstitülerini Canlandırmak
Ana konuşmacı Öksüz, eğitimin siyasi doğasını tartışarak bağımsızlığa ve laikliğe değer veren bireyler yetiştirmenin önemini vurguladı. Eğitimin mevcut durumunu eleştirerek, orijinal amacından saptığını ve şimdi düşünürlerden ziyade işçi üretmeye odaklandığını öne sürdü. Türk eğitmen, Bahar Yasemin Ünlüsoy, Kapanış Konuşmasında, Köy Enstitüleri modelinin günümüz dünyasında yeniden canlandırılması potansiyelinden bahsetti ve pratik öğrenmeye, toplum hizmetine ve insan merkezli eğitime duyulan ihtiyacı vurguladı. Kırsal alanlarda sürdürülebilir enerji, yerel sanatlar ve dijital üretime odaklanan çağdaş eğitim merkezleri fikrini önerdi; aynı zamanda küresel farkındalığı ve çevresel duyarlılığı teşvik etti.
Bahar Yasemin Ünlüsoy, Kapanış Konuşması için bu bağlantıyı tıklayınız >
Köy Enstitüleri ve Atatürk’ün Vizyonu
Ünlüsoy’un kapanış konuşmasını takiben oturum yöneticisi Ünver, Köy Enstitüleri ve Atatürk’ün vizyonu üzerine programa katkılarından dolayı katılımcılara ve konuşmacılara ve programa teknik desteği için, “Light Millennium Global”ın proje asistanı Mimoza İrtem’e teşekkür etti. Ayrıca, Mecburi Barış ve Bilişim Teknolojileri Eğitimi teması üzerine ve Uluslararası Demokrasi Günü (15 Eylül) çerçevesinde sunulmak üzere, 13 Eylül 2025 tarihine bir sanal etkinligi de programa almış olduklarını duyurdu.

SONUÇ:
“Türkiye’de Köy Enstitüleri: Özgün Bir Eğitim Modeli” başlığıyla sunulmuş olan Köy Enstitülerinin 85. Yıldönümü Kutlaması programında, öz-vizyon ve sonuç olarak gerek ana konuşmacı, gerek değerli konuşmacılar ve interaktif bölümde katkıda bulunan konuklar; ortak bir dil ile çağımız gerekleri ve teknolojik koşulları çerçevesinde, köy enstitülerinin adı ‘köy enstitüleri‘ ya da ‘kent enstitüleri‘ olabilir, sadece Türkiye’de değil, dünyada ve özellikle de az gelişmiş ülkelerde tekrar açılmasına olan ihtiyaç ifade edildi.
Programda, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923ite kuruluşunu takiben kırsal alanlara eğitim ve öğretim sağlamak ve aynı zamanda meslek kazandırmak ve donanımlı ve doğdukları köyleri ve yaşadıkları bölgeyi geliştirecek kuşaklar yetiştirmek için kurulan Türkiye’deki köy Enstitüleri’nin tarihsel bağlamı ve önemi ele alındı.
Özellikle de sürdürülebilir insani gelişme ve kalkınma ve Birleşmiş Milletler’in Geleceğin Zirvesi (2024) kapsamında ki “Ortak Geleceğimiz” ve “Gelecek İçin Andlaşma” kapsamında; özel sektör ya da bireyler tarafından değil, siyasi bir irade ve ülkenin eğitim ve kalkınma programının iskeleti olmak üzere açılmasına olan görüşler paylaşıldı ve öneriler gündeme geldi.
Program, Ali Tuna Özer’in kısa bir konuşmasını takiben, “Aydınlık Yarınlara” adlı bestesinin piyano performansi eşliğinde kapandı.
Köy Enstitüleri kanunun çıkışının 85 yıldönümünde teknolojinin verdiği olanaklar ile sanal olarak Amerika-Avrupa ve Türkiye bağlantısı içinde çevrimiçi katılım olmuştur.
Programa toplam 83 ilgili kayıt yaptı.
_ . _
Bu özet, nispi olarak Zoom AI asistanının sağlamış olduğu özetin üzerınden geçilerek ve eksıklikler giderilerek daha detaylı olarak sonuçlandırılmıştır. – B.Ü.
TÜRKİYE’DE KÖY ENSTİTÜLERİ: Özgün Bir Eğitim Model – Ana Konuşmacı Cengiz Öksüz’ün tam konuşma metni
Köy Enstitüleri: Bugünün Dünyasında Nasıl Yeniden Hayat Bulabilir?
Etkinlik: TÜRKİYE’DE KÖY ENSTİTÜLERİ: ÖZGÜN BİR EĞİTİM MODELİ 85. Yıldönümü Kutlaması, 19 Nisan 2025










