“TOUR DE COOKIE 2024 Bikeathon” İzlenimleri

“TOUR DE COOKIE 2024 Bikeathon” İzlenimleri
Yazı ve fotoğraflar: Demet DEMİRKAYA

Maryland eyaletinin Rockville şehrinde katıldığım bisiklet maratonu bugüne kadar katıldığım bikeathon’lardan biraz farklıydı.

Katılacağım etkinlikleri sadece hayır kuruluşları ve onların bağış toplamak için düzenledikleri organizasyonlardan oluşan “Charity Ride” konseptinden seçen benim için farkı ne maratonun başladığı saatten bittiği saate dek yağan sağanak yağmur ne aralarda tırmandığım tepeler ne de kaygan yollarda indiğim yokuşlardı. Bu sefer bir hastalık için değil bu sefer bir yokluk için değil ama bu sefer insanın insana edebileceği en büyük kötülüklerden birinin mağdurlarına yardım amaçlı düzenlenmiş olmasıydı farkı. O canlar ki toplumun en saf en temiz en güzelleriydi. Belki de o sağanak yağmurda katettiğimiz yolların duyduğum hikayelerdeki istismara uğramış küçücük çocukların tedavi ve terapileri için olduğunu bilmek hatta aynı zamanda bu sapkınlığı engellemek maksatli bilinç geliştirmek için okullarda eğitim de verdiklerini duymak bana her pedal çevirişimde ayrı bir güç verdi.

 

“Tree House Child Advocacy Center” (Ağaç Ev Çocuk Danışma Merkezi)
 çocuk istismarı ve şiddetini durdurmak için 2003 yılında kurulmuş. Tree House adını; çocukların hayal gücünü geliştirsin düşünülerek onlara kendi alanlarını yaratırken doğayı sevdirmeyi de hedefleyen Ağaç Ev’lerden almış. Hani şu bahçelerindeki ağaçların en büyüğüne babaları tarafından yapılan küçük çocuk krallıkları.

0-17 yaş aralığındaki özellikle ebeveynleri olmayan veya varlığını gösteremeyen anne babaların iligisizliği sebebiyle koruyucu ailelere verilen, travma yaşamış özellikle istismara ve/veya  şiddete uğramış çocukların korunması sahip çıkılması toplumda işlevliklerini kaybetmemeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılanması için çalışan bir sivil toplum kuruluşu (STK), “non-profit”. Non profit yani kar amacı gütmeyen tamamen yardım ve bağışlarla ilerleyen, gönüllülerle yürüyen Tree House ve onun düzenlediği bu “bikeathon” (bisiklet maratonu) benim için yağmurdu çamurdu katılmaya tereddüt etmeyeceklerimdendi.

Benim de yönetim kurulu üyesi olduğum İNSAN‘a dair tüm etik ve değerleri savunan renk, ırk, din, dil farkı gözetmeksizin eşitlikci kendi de New York merkezli bir STK/nonprofit kuruluş olan The Light Millennium‘un da temsilcisi olarak katıldığım bisiklet maratonun sonunda, idari yöneticilerden Charles Regan ile yaptığım yağmur altındaki söyleşiden anladığım kadarıyla engel tanımıyorlar onlar da. Yağmur çamur kar sürekli faaliyetteler ve hiç birini ciddi bir risk oluşturmadıkça iptal de etmiyorlar.

Devletten aldıkları yardımın uğraşısını verdikleri bu dava için yeterli olmadığını tahmin etmek zor değil. Öyle çok yardım bekleyen kuruluş var ki zira. Hangi birine yetecek devlet diyerek Amerika’da böyle yardım maksatlı kurulan ve kurulduğu maksattan da şaşmadan ilerleyen ve hatta büyüyerek bugün katıldığım bu organizasyon gibi etkinliklerle yüzbinlerce çocuğa umut olan ışık olan o kadar çok kuruluş var ki.

Bizim okul sonrası etüt programları, yaz kampları, bilgisayar labaratuarları, hatta çalışmak isteyen öğrencilere yarı-zamanlı (part-time) çalışma imkanı, resume yazımı, yemek ve okul yardım parası temin etmek gibi sayısız katkımız oluyor bu yaptığımız etkinliklerden topladığımız parayla. Kuruluşumuza destek veren bazen bağışta bulunan büyük şirketler de var.Yıllar içinde oldukça büyüdük,” diyor.

Azimle ve iyi niyetle çıkılan bir yol onların ki.

Sürekli artan gönüllü ve konusunda uzman doktor, eğitimci ve psikolog‘lar kadar her meslek dalından insanın el birliğiyle ayakta tuttuğu bu kuruluşun düzenlediği 11’nci bisiklet maratonu maalesef aylar öncesinden kayıt olmuş ama gün boyu durmadan yağan yağmurdan dolayı çoğunun katılamadığı bir maratondu. Ama 258 kayıtlı katılımcının her birinin katılamasa da kayıt ücretini bir de ekstra yaptıkları yardımlarla katlamış olmaları içimde hala bütün o çirkinlikleri yapan insanlara rağmen güzel insanın varlığına dair inancı pekiştirdi. Gerçek iyiliğin bir çıkar gözetmediğini herşeyin de bir alışveriş olması gerekmediğini toplumda en çok korunması kollanması gereken çocuklarımız için bir araya gelmenin elele vermenin başarısını görmek yapılan kötülükleri unutturmasa da yaralara az merhem oldu.

Yol boyu bisiklet ayakkabısı yerine nedendir bilinmez trekking ayakkabısı giyerek içleri göle dönen ayakkabılarımı çıkarıp sürekli boşaltmak ve çoraplarımı sıkmak suretiyle bikeathon’uma renk kattığımı mola noktalarımızda ikram edilen ama sonra enerjim azaldığında yerim diye kağıda sararak sırt çantama attığım çeşit çeşit, adını da maratona veren, cookie yani kurabiyelerin sırılsıklam olarak kuşlara ve yol boyu rastladığım tavşanlara yem olmasını da ayrıca dillendirmiş olayım .

Tour De Cookie adını bisikletçi ve/veya gönüllü tüm katılımcıların kendilerinin pişirip getirdiği biz bisikletçilere yol boyu ikram edilen kurabiyelerden alıyor. Benim haberim yoktu! Bilsem alırdım bir güzel pastahaneden. Pişirirdim diyemiyorum zira yağmurun telef edemediği insanı bir de benim kurabiyeler zorlardı!

Gerçi ıslak veya kuru bir tek kurabiye yiyememiştim. Ama her mola noktasında sıra sıra dizili her çeşit ve tat da kurabiyeleri gördüğümde böylesi bir gün de bile böylesi anlamlı bir amaç için bir araya gelen ve bir araya getiren onca insana hayran olmaktan onları takdir etmekten kendimi alamadım.

Küvete dönmüş ayakkabılarım ıslak çoraplarım üstüme poster olmuş şortum, tşörtüm ve yağmur çeker yağmurluğumla Ocak numarası yapan Mayıs ayı ayazında 35 mil yani yaklaşık 56 km sonunda gönüllü kurabiye dağıtıcılarının biz bisikletçilere “Her kurabiye bir çocukluk hatırası taşır. Kurabiye sevgidir sevgiyle yapılır. Kurabiye neşedir mutluluk hatırlatır. Çocuktur kurabiye. Çocukluktur. Çocuklar size teşekkür ediyor” yazan tebrik kartlarını verdiklerinde içim ısındı. Temmuz geldi. Mevsimim değişti.

Hangimiz bu kokuyu bu tadı çocukluğumuzla birleştirmeyiz ki? Hangimizin dimağında ısınmış bir fırından sebep iyice sıcaklamış sevgi dolu bakan bir annenin uzattığı buram buram masumiyet kokan bir kurabiye yoktur ki?

Çocuklarımızı koruyalım. Masumiyetlerini de.

Ağaç Ev’ler gibi kurabiyeler de çocukların krallığıdır.

4 Mayıs 2024 TOUR de COOKİE Bikeathon İzlenimleri

©2024, Yazı-Fotoğraflar Demet Demirkaya – www.isikbinyili.org

You may also like...