"Erol Akyavaþ" adlý kitapta, sanatçý bu seri için diyor ki, "Fihi Ma Fih"te tek Tanrýlý üç din temsil edilir. Musevilik, Hristiyanlýk, Ýslam. Osmanlý'nýn tarih boyu egemen olan hoþgörüsünün bir odak noktasý konumundaki Aya Ýrini, benim için esin kaynaðý olmuþtur. Farklý inançlar yanyana yaþayabilmiþse...
E-Kitap
Erol Akyavaþ, Türkiye'nin yirminci yüzyýla yetiþtirdiði ender sanatçýlarýmýzdan biridir.
Akyavaþ, Almanya'nýn Berlin þehrinde, 1990 yýlýnda, Gegenwart-Ewigkeit müzesinde açýlan ve tüm yirminci yüzyýla damgasýný vuran, dünya çapýndaki altmýsyedi sanatçýnýn katýldýðý sergide yer aldi. Picasso, Dali, Giacometti, Francis Bacon, Motherwell gibi sanatçýlarýn da yapýtlarýnýn yer aldýðý bu üst düzeydeki büyük sergide, Akyavaþ, "Fini Ma Fih", yani Türkçe karþýlýðý olan "Ýçindeki Ýçinde" enstelasyonu ile, Türkiye'yi temsil etti.
Üçü bir arada ve dikey kaideler üzerine yerleþtirilen dýþa dönük hafif bombeli pleksiglass üzerine altýn varakla her birine ince ince iþlenmis ve kompoze edilmiþ Ýslamiyet, Hristiyanlýk ve Yahudilik sembolleri, içten yansýtýlan IþýkIa, bu üç dinin birarada durabileceðine çarpýcý bir gönderme yapýyor.
Ayný zamanda, "Fini Ma Fih"in dördüncü boyutu olan ve bu üç kaidenin arkasýna diagonal ve daha yukarýdan yerleþtirilen, ortasýnda yeþil dikey bir ýþýðýn yandýðý soyut resim ise; bu üç dinin biraraya gelmesiyle ýþýða, insanlýðýn Sýrat Köprüsü sýnavýný geçeceðini ve dolayýsýyla gelecekle bir köprü kuracaðý ile ilgili caðrýþýmlarý canlandýrýyor. Dördüncü parçanýn dokusu; hem modern soyut sanatýn, Pollack'ýn resimlerinin dokusunu anýmsatmasýyta, teknik olarak Batý sanatýna referans verirken, ayný zamanda Osmanlý sanatýnýn, zengin soyut bezeme yapýsýný da yeþil ýþýðýn dokusunda birleþtiriyor.
"Fini Ma Fih"teki dördüncü boyut ile ilgili Akyavaþ'ýn tanýmý ise: "Bu üç tabletin karþýsýnda ise bir dördüncü tablet var. Iþýk arkadan gelince yeþil, önden gelince altýn ve siyah olaný, yüzer bir pano, Ýslam hoþgörüsünün emsalsiz Sultâný Mevlana'ya niyet edilmistir.?
Gerek yapý, gerek tasarým ve gerekse içerik açýsýndan üç farklý kaidenin üzerine monte edilen farklý farklý sembollere, göndermelere belli bir yakýnlýktan dikkatle bakýlmazsa ya da bu üç heykele belli bir uzaklýktan bakýnca; üçünün birbirinin devamý ya da tekrarý gibi bir izlenim de yaratýyor. Bu etkiyi yaratmanýn temel amacý, üç dinin ortak öz ve felsefesinin ayný ya da benzer olduðuna dair soyut bir yorum getiriyor olmasý.
"Fihi Ma Fih", Aya Ýrini Kilisesi, Ýstanbul Sanat Bienali, 1989
Esasen, "Fihi Ma Fih"; Ýstanbul'daki Aya Ýrini Kilisesine de gönderme yapar. Erol Akyavaþ, Türkçesi "Ýçindeki Ýçinde" olan bu dört parçalýk yapýtý için; "Bu çalýþma, Aya Ýrini'nin tarihi, mimarisi, kullanýmý, iþlevi ve yapýnýn "kiþiliði" ile ilgili bir tasarýmdýr. Aya Ýrini'nin yapýmý 4. yüzyýlý, 1453 fethinden sonra camiye çevrilmeyen ender yapýlardan biridir," açýklamasýný yapmýþtýr.
"Erol Akyavaþ" adlý kitapta ise, sanatçý bu seri için diyor ki, "Fihi Ma Fih"te tek Tanrýlý üç din temsil edilir. Musevilik, Hristiyanlýk, Ýslam. Osmanlý?nýn tarih boyu egemen olan hoþgörüsünün bir odak noktasý konumundaki Aya Ýrini, benim için esin kaynaðý olmuþtur. Farklý inançlar yanyana yaþayabilmiþse...
Akyavaþ, henüz yirmidört yaþýnda iken, New York?ta açtýðý bir sergide yer alan, "Padiþahlarýn Zaferi" (I959) adlý yapýtý, New York Modem Sanatlar Müzesi tarafindan, müzenin Yirminci Yuzyýl Çaðdaþ Sanatýný temsil eden sürekli koleksiyonuna, 1960 yýlýnda dahil edilmiþ ve bu resim çaðdaþ sanatýn belli baþlý örnekleri arasýnda, 1962 yýlýnda, National Gallery of Art'ta, Washington D.C.de sergilenmiþtir.
Erol Akyavaþ, Osmanlý ve Ýslam kültürünün reddettiði, Ortaçaðýn görkemli din kapsamlý resim, heykel ve mozaik sanatýna; paradoksal olarak yirminci yuzyýlda Ýslam kültür ve felsefesinin, dinin yasaklayýcý özelliðine raðmen, çaðdaþ dünya sanatýna kazandýrmýþtýr.
Sanatçý sanat serüveninde yalnýzca Batý resmini özümlemiþ olmasý ve bu birikimin içine Ýslam kültür ve felsefesini dönüþtürmekle yetinmemiþ, ayný zamanda bütün dinlerin bir arada duracaðý ya da ortak özünün ayný olduðu göndermelerini sanatý aracýlýðýyla bizlere ulaþtýrarak, tüm insanlýðý ve evreni kucaklayan bir din kültürü oluþumun anlayýþý ve dileðinin ipuçlarýný bize sunmuþ ve bu kültürlerin sembol ve verilerini sanatý aracýlýðýyla, "Yirminci Yuzyýl Sanatý"na kazandýrmýþtýr.
Öz de Ýslam dininin benimsemediði resim sanatýna, Ýslam kültür ve felsefesinin özü ve estetiðini kazandýrmýþtýr.
Akyavaþ, sanatýnda hem batý resminin teknik veri ve birikimlerini hem de doðu kültür ve felsefesinin izleri ile din kültürleri verilerini yoðurarak, geçmiþ kültürleri sanatýyla kucaklayarak ve anýmsatarak, kendi sanat dilini ve arayýþýný oluþturmuþtur.
Akyavaþ?ýn sanat çizgisinde ulaþtýðý doruk noktalarý; Türk ve Dünya Sanatý?na yeni bir boyut getirmekle birlikte, ayný zamanda Ýslami kültüründe, resim sanatýna yeni bir perspektiv, anlayýþ ve yaklaþýmý önermektedir.
1950'li yýlarda, Doðu kültür, sanat ve felsefesinin verilerinden yola çýkarak, çaðdaþ soyut sanatta önemli bir çýkýþ yapan Akyavaþ, 1960 ve 70?li yýllarda, sanatýnda yeni arayýþlara yönelmiþtir. 1980?li yýllarda ise yalnýzca Doðu kültürü ya da Ýslam sanatýnýn izleri deðil, evrensel düzlemde insanlýðý birleþtirmeyi ve yanyana durmayý öneren din kültür ve felsefesine yönelerek, çok katmanlý ve derinlikli bir sanat anlayýþý geliþtirmiþtir. Bu anlayýþla yapýtlarýyla hem Çaðdaþ Sanat'ýn ufuklarýna yerleþmiþ, hem çaðýmýz sanatýna Doðu-Ýslam sanatý zenginliðini kazandýrmýs, hem de evrensel din ve mistisizm kültürü baðlamýnda; yeni bir görsel, düþünsel ve ruhsal sentez oluþturmuþtur.
Not: Yukarýdaki metin, kýsmen "Erol Akyavaþ: Doðu'nun Ýzleri" (1998, yapýmcý, Bircan Ünver) belgeselinden alýnmýþtýr. Ayrýca Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde geçtiðimiz Kasým ayýnda (2000) gerçekleþtirilen ve "Erol Akyavaþ Retrospektif Sergisi"nde yer alan "Fini Ma Fih" adlý yapýtla ilgili bölüm de, sergiden etkiyle geliþtirilmiþtir. Bu yazý, ayrýca Lightmillennium.org sitesinde
*BÖLÜM 2: BALDESSARÝ'DEN AKYAVAÞ'A...* (c)Bircan ÜNVER, Sanatýn Labirentlerinde... E-Kitap. Iþýk Binyýlý - http://isikbinyili.org
© Aðustos 2008, IþýkBinyýlý
© Ağustos 2008, IşıkBinyılı
Yazarın Diğer Yazıları
Bütün Yazıları »
|
|